Merkez Bankası Faiz Oranı Düştükçe Banka Kredi Faizleri Neden Artıyor?
Son dönemlerde Merkez Bankası 1 haftalık repo (gösterge faizi) düştükçe, bankaların kredi faiz oranları artmakta. Özellikle özel bankalarda Eylül-Aralık aylarında sürekli düşen Merkez Bankası faiz oranının tam tersi yönlü kredi faiz oranları artışa geçti. Kamu bankaları ise düşen faiz oranının karşısında kredi faiz oranında beklenilen seviyede bir düşüş sağlamadı. Normal şartlarda Merkez Bankası faiz oranları düştüğünde, bankaların sağladığı kredi ve mevduat faiz oranlarının düştüğüne sıkça şahit olduk. Bu durum birçok kişi tarafından merak edilen bir konu haline geldi.
Öncelikle Eylül ve Kasım 2021 aylarında faiz oranlarını tablo ile gösterelim.

Ek olarak Aralık ayında Merkez Bankası faiz oranı %14 olmasına rağmen, bankalar mevduat sahiplerine 15-16 aralığında mevduat faizi sunuyor. Bu durumda ayrıca kafa karıştırmakta.
İlk olarak durumun neden olduğunu anlamak için basitçe bankacılık sisteminden bahsedelim. Bankalar mevduat sahiplerine belirli bir faiz taahhüt ederek mevduatı bankalarında tutar. Bu tuttukları mevduatı, kredi talebinde bulunan müşterilerine, mevduat sahiplerine sağladığı faiz oranından daha yüksek bir oranla kredi olarak sunar. Kredi müşterilerinden aldığı faiz üzerinden mevduat sahibine taahhüt ettiği faizi çıkarır ve elde kalan kısım bankanın faiz kazancı olur. Bu tanım en basit haliyle bankacılığın mantığını vurgulamaktadır. Merkez Bankası faiz oranı ise gösterge olarak kullanılır ve genelde merkez bankasının faiz oranından daha düşük bir oranla mevduat toplayarak, yine merkez bankasının faiz oranından daha yüksek bir oranla kredi faizi sunulur.
Ancak günümüzde bankaların mevduat ve kredi faiz oranlarını incelediğimizde farklı bir tablo ortaya çıkıyor. Özellikle özel bankalar Eylül, Ekim aylarında yıllık %17-18 aralığında mevduat faizi sunarken, kredi için aylık 1,60-1,85 aralığında faiz talep etmekteydiler. Bu dönemde Merkez Bankası faiz oranı 18-16 aralığındaydı. Aralık ayında ise Merkez Bankası faiz oranını %14’e çekti ancak kredi faiz oranları aralık ayı için özel bankalarda aylık 2,02’den başlıyor. Kamu bankaları ise bu düşen oran karşısında aylık faiz oranlarını sabit seviyede bıraktı.
Şimdi az önce basitçe tanımladığımız bankacılık sisteminin mantığını hatırlayalım. Bu durumda bankaların ellerinde bulundurduğu mevduatı daha fazla faiz getirisi sunan bir yere verdiğini düşünebiliriz. Bu düşünce oldukça mantıklı olur. İşte bu durumun en büyük sebebi Hazine’nin sağladığı Devlet Tahvillerindeki faiz oranının artması.
Devlet Tahvilleri

Devlet tahvilleri, Hazine Bakanlığı tarafından çıkarılan para piyasalarını kontrol etme amaçlı değerli bir kağıt. Devlet tahvilleri riski en düşük olan yatırım aracı. Eylül ayında yıllık %18 dolaylarında getiri sağlayan devlet tahvilleri, Aralık ayında yıllık %22,30 getirisi sağlamakta. Bu durum Merkez Bankası’nın faiz oranını düşürmesine rağmen kredi faiz oranının artmasına neden oluyor. Çünkü bankalar devlet tahvili alarak yıllık %22,30 faiz kazancı sağlayabilir ve ayrıca geri ödenmesi en garanti yatırım aracı. Özellikle ekonominin kötü olması vatandaşlara sağlanan kredilerin ödenmeme riskini arttırıyor. Bu durumda bankalar iyi bir faiz kazancı elde edebilecekse, mevduatlarını kredi sağlayarak kullanıyor.
Basit bir hesaplama yapalım.
Riski en düşük yatırım aracı olan devlet tahvili yıllık %22,30 getiri sağlıyor. Ekonominin dengesiz ilerlediği bir dönem olduğunu da atlamayalım. Bankanın mevduatını kredi olarak sunması için %22,30 oranından çok daha iyi bir faiz getirisi elde etmesi lazım. Risk priminin %5 olduğunu düşünelim. Banka %5 daha fazla faiz karı elde etme karşılığı mevduatını kredi olarak sunmaya rıza gösteriyor. Bu durumda kredi çeken kişiden yıllık %27 faiz getirisi elde etmesi gerekiyor. Yıllık %27 faiz getirisi elde etmesi içinde aylık %2,08 dolaylarında bir faiz sunuyor. Her ne kadar Merkez Bankası 1 haftalık repo faizini düşürsede kredi faiz oranları devlet tahvilini baz alarak tam tersi yönlü hareket ediyor.
Şu anda Merkez Bankası gösterge faizi düşmesine karşın banka kredi faiz oranlarının neden arttığını daha iyi anladığınızı düşünüyorum. Yatırımda risk ve kazanç oldukça önemlidir. Bu nedenle risksiz bir yatırım aracı her zaman yatırım getirilerinin belirlenmesinde denge veya gösterge görevi görür.